ASKERLİK ÖĞRETİLERİ

Askerlik, bir asker oğlu olmama rağmen çok da barışık olduğum bir kavram değildir. Belki de 68 kuşağı olmam nedeniyle bu konular açıldığında bireyselliğim hemen bayrak açar. Ancak, sivil hayatta da uygulanması zorunlu bazı kavramları askerlik bize öğretir ve insanların pek azı bu kavramları anlar ve de uygular. Her zaman boş kalması gereken acil durum şeridini kendi yolu olarak kabul edip giden sürücüye yanlış yaptığını söylemek sivil hayatta çok sık rastlanmaz ve de pek hoş karşılanmaz ama askerlikte benzer bir olay karşısında buna mecbursunuz çünkü bir takımsanız ve takımın başarısı için ter döküyorsanız kimse “sana ne, sen kendi işine bak” diyemez. Briçte de takım olmak, disiplin ve herkesin üstüne düşeni en başarılı bir şekilde yapmasıyla sağlanabilir. Masada rakiplerinize karşı savaş verirken içerideki odada arkadaşlarınızın “napiyim içimden öyle geldi” brici oynaması takım ruhunu zedeleyecektir. Önemli olan takımın başarısıdır ve herkes takımın başarısı için bireyselliğini aşmak zorundadır. Takımı oluşturan bireylerin kendi bireysel çıkarı veya başarısı için takımın değerlerini veya başarısını gözardı etmesi o bireylerce oluşturulan topluluğun takım olma yolunda daha çok çalışması gerektiğini gösterir. Briç oynarken her zaman sizin kafanıza veya değerler sisteminize çok yakın bir partneriniz olmayabilir ancak takımınızın başarısı için masada tüm bireysel ilke ve değerlerinizi bir yana bırakıp takım olmaya mecbursunuz. Dünyanın bir numaralı partnerliği arasında gösterilen Amerikalı Meckstrott-Rodwell çiftinin briç dışında birlikte bir lokantada yanyana yemek yemeğe bile sıcak bakmadıkları anlatılınca hem hayret ettim hem de takım olabilmenin ne kadar önemli bir olgu olduğunu düşündüm....

02.Ekim.2005

Hiç yorum yok: