DÜŞÜNÜRSEN VARSIN

Goethe’nin sevdiğim bir deyişidir , “ Yapmak kolay, düşünmek zordur! “ İnsanı diğer canlı türlerinden ayırdeden en büyük fark, Tanrının insana bağışladığı en yüce beceri, düşünebilme becerisidir. Bugünden daha iyi bir dünya özlemimiz varsa, çocuklarımıza daha iyi ve daha mutlu bir ülke bırakmak istiyorsak günümüzde sahip olduklarımızdan çok daha fazla sayıda düşünen insanlara ihtiyacımız vardır. Düşünmek Goethe’nin dediği gibi kolay bir beceri değildir, düşünmenin önünde çeşitli engeller vardır, en büyük engel öncelikle duygularımızdır. Sevmek veya aşık olmak, duygularımızın bir fikre kapılıp peşinden sürüklenmesi mantıki düşünme sürecini engeller. İkinci en büyük engel dogmalar, ön yargılar ve boş inançlardır. Bunlara esir olan insanlar da düşünmektense kendilerini kapattıkları bu hapisanelerde yaşamayı gerçek sanırlar. Bir başka engel tembelliktir, çoğu insan sıkıya gelince düşünme sürecini yarıda kesip sonrasını Allaha havale ederek kaderlerine razı olurlar. Çağımızdaki en büyük engel de bence propaganda ve reklamlardır. İnanmak insanın temel ihtiyaçlarından birisidir. İnsan bir kere kuvvetli bir etki altında birşeyin, iyi, ucuz vs olduğuna inandığı zaman ona alışır ve bir daha düşünmek istemez.

Düşünmeyi geliştirmenin aklıma gelen bazı yolları ise meselenin tüm parçalarının üstünden birkaç kere geçmek ve sorunun bir tablo gibi kafamızda oluşmasını sağlamak, acele hüküm vermekten kaçmak ve aklımıza ilk gelen fikre takılıp kalmamak olmalıdır. Kimi zaman sorundaki detayların yerini değiştirerek, kimi zaman da soruna bakış açımızı değiştirerek doğru çözüme ulaşmayı denemeliyiz. Başkalarının bu soruna getirdiği çözümler varsa onları incelemeli, egomuza rağmen bize yarayacak kısımlarını kullanabilmeliyiz.

Briç bir düşünme oyunudur. Dekart’ın dediği gibi “Düşünüyorum o halde varım”.
24.Aralık.2006

Hiç yorum yok: