Eski yıllarda bazı günler erken saatte uyandığımda denizi özlediğimi farkeder, acele gazetelerimi alır, boğaza inerdim, hafif bir sabah serinliğinde açık ve boğaz görüşü net bir hava karşılardı beni. Simitimi alır, bir kahveye oturur çayımı söylerdim, amacım kahvaltı yapmak değil boğazın iki yakasının uyanışını seyretmekti. Güneş ağır adımlarla yükselirken gökyüzü berrak, boğazda karşı yakanın görüntüsü insanın içini huzur ve mutlu duygularla doldururdu. Biraz gazetelere biraz da boğazdan geçen gemilerin ağır ağır geçişlerine bakar, çayımı yudumlar, yaşamdan keyif aldığımı hissederdim. Son zamanlarda boğaza indiğim sabahlarda ise hava yine açıksa da o berraklık yerini hafif bir buğuyla karışık bir görünüme bırakmış oluyor. Sis desem değil, sanayi kirliliği desem değil, puslu bir hava. Görüntüler diğer zamanlara göre çok net değil. Açık bir havada neredeyse içini bile gördüğüm tekneler şimdi sanki mecbur kaldıkları için gidiyorlar gibi. Yüreğimi bir sıkıntı kaplar böyle günlerde.
Bir kör açtınız rakipler pas geçerken ortak Jacoby iki sanzatu ile size kör desteğini gösterdi, hava açık ve berrak, ortakta nerede değer var, nerede kontrol var, öğrenip tüm görüntüleri iyice görmeye çalışabilir doğru ve güzel noktaya bilinçli şekilde ulaşabiliriz. Bir başka elde yine bir kör açtınız ama bu defa solunuz bir pik dedi ortak iki pik ile size desteğini verirken diğer rakip ise dört pik ile havayı puslu bir hale getirdi. Şimdi görüntüler o kadar net değil, ihtiyacımız olan değerler ortakta mı, yoksa bir pik diyen rakipte mi, ortaktaysa kullanılabilir durumda mı? Bu ortamda doğru ve güzel noktaya artık bilinçli ulaşmak pek mümkün gibi görünmüyor. Önümüzü görebilmenin verdiği huzur yokolurken yerini yanlış yapmanın endişesi ve bu yanlışın kaybettireceği değerlerin korkusu alır. Panik ve kaygıyla alınacak kararların, rasyonel değil duygusal olması nedeniyle yanlış yapma olasılığının artacağı gerçeği hızla üstümüze çöker. Bu elde yapılacak yanlışın getireceği kayıpların yalnız bu el ile sınırlı olamayacağı, geçmişte sağladığımız birikimlerin bir kısmını da götüreceği hatta gelecekteki bazı ellerde de bunun izlerini taşıyacağımız düşüncesi gittikçe ağır bir yük haline gelir. Yüreğimizi yine bir sıkıntı kaplar.
İşte bu tür briçte puslu hava egemendir, aynen bugünlerde ülkemizde olduğu gibi.
24.Şubat.2008
CUMHURİYET'e VEDA - HERKESE MUTLU 2014
11 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder