BAHAR GELİYOR, BAHAR

Geçenlerde karşımdaki bahçede erik ağaçlarının bembeyaz çiçeklendiğini, biraz ötesindeki kirazların kırmızı kırmızı tomucuklandığını, şeftali ağaçlarının yanaklarının da pembeleştiğini gördüm, bir anda içimi mutluluk rüzgarının sıcak esintisi doldurdu. Bahar yaklaştı, geliyor işte dedim kendime. Yerdeki ayrık otlardan bir tanesi sen yaşlı başlı adamsın bahar senin neyine diye laf attı. Ayrık otunun yanındaki maviş minecikler “aaa olurmu Faik daha yaşlı sayılmaz” dediler. Çiçeklenen, tomucuklanan ağaçlar onları dinlerken kafalarını sallıyorlardı, ağaçlar acaba hangisine hak veriyor, bu otların hangisi haklı diye düşündüm epey bir süre.

Yaşamıma baktım, başladığım noktaya baktım, geldiğim düzeye baktım, sonra da briçe baktım o zaman farkettim yaşlanma kavramı göreceli bir kavram, gelecek umutlarına bağlı olarak insanlar otuzlu yaşlarında da yaşlı sayılabilirler, annem gibi seksenli yaşlarında bile genç olabilirler. Yaşlanmayı ben gelecekle ilgili umutların yok olması olarak anlıyorum. Eğer gelecekle ilgili planlarınız varsa, yarına umutla bakıyorsanız, gelişmeyi iş olarak seçmişseniz , yenilikleri takip ediyor ve bu yeniliklerin hayatınıza renk katmasını sağlıyorsanız daha yaşlanmamışsınız demektir. Ama yaşça genç olan pek çok kişi tanıyorum, ya gelecekle ilgili umutlarını yitirmişlerdir ya da ben artık mükkemmelim diyerek gelişme kapısını kapatmışlardır. Ben buyum değişmem değişemem diyorlarsa yaşları ne olursa olsun bence onlar artık yaşlanmışlardır. Briçte yurtdışında senyörlerde yarışırken de bunu çok gördüm. Yeniliklere uyumu sağlayamayan iyi briççiler bir süre sonra yerlerini yeniliklere açık diğer iyi briççilere bırakmak zorunda kalıyorlar. Yenilikleri alıp aynen uygulamak şart değil ama o yeniliklerin karşısında çözüm getirecek silahlarınızın olması gerekiyor. Ne kadar iyi briççi olurlarsa olsunlar yenilikleri takip edemiyorlarsa, yeni silahlar karşısında çaresiz kalıp şans faktörünü devreye sokarak başarıyı kovalıyorlar. Bu da bazen onlara gülen çoğu zaman da onlara acı veren bir sonuç şeklinde yansıyor yaşamlarına.

O ayrık otunu zihnimden temizlemem gerektiğini onun temizlenmesiyle bahçenin daha bir güzel görüneceğini farkettim.
30.Mart.2008

Hiç yorum yok: