Geçen Perşembe akşamı Cayne takımıyla BBO’da maçımız vardı. Bizim takımda ben İzmir’den Hasan Güner ile oynarken diğer masada Filiz Uygan ile Hasan Uzuner oynuyordu. Cayne takımı dünya şampiyonlarından oluşan bir profesyonel takım. Jimmy Cayne zamanında Amerikayı temsil etmiş ünlü oyunculardan, BBO için kendisi dünya meşhurlarından bir grup kurmuş, bunların içinde İtalya’nın, İsveç’in, Mısır’ın ünlü oyuncuları var ve bunlar hemen her gece bir yıldız takımıyla maç yapıyorlar. Bizim için böyle bir takımla karşılaşmak heyecan verici, bir de yenebilirsek diye insan kendisini keyifli hissediyor. Maça başladık ama pek de iyi gitmiyoruz, 28 bordluk maçta 12. borda geldiğimizde 41-2 geri düşmüştük. Hadi Faik silkin birşeyler yapmalısın diye kendi kendime söyleniyordum. İlginç bir el gelmişti sezgilerim şilem olabileceğini söylüyordu bir pik iki pikden sonra şileme gittim ve oyunu yaptım diğer masa şileme gitmemişti, bu arada diğer masadan da bir kaç iyi skor geldi farkı kapamaya başladık. 24. borda geldiğimizde 56-47 öne geçmiştik. Son dört bordda skoru koruyabilirsek maçı önde bitirebilecektik, insan ister istemez heyecanlanıyor. Sonra aşağıda kart tekniğinde verdiğim el geldi. Sanırım aranızda büyük çoğunluğunuzun otomatik yapabileceği bir el olmasına rağmen kuş gibi oynayıp battım ve maçı 4 sayı farkla kaybettik. Tabii çok üzüldüm. Bu olayı yazmamın önemli bir amacı var, briçte herkes hata yapabiliyor, partnerleriniz hata yaptıkları zaman konuşmanın bir getirisi yok, götürdüğü şeyler ise çok. Türkiyedeki briççilerin daha pek çoğu kendi yaptığı hataları saklamak, ortağının hatalarını ise tartışmak eğiliminde. Bu olguyu aşabilmek ise ego sorunu. Yalnız briçte değil pek çok alanda insanlar yaptıkları hatayı görmezden gelmek, kabullenmemek, hatanın sebebini kendi dışında sebeplere bağlamak veya en kötüsü de halının altına süpürerek gizlemekle kendisini koruduğunu zannediyor. Halbuki hatalardan ders almak, aynı hatayı tekrarlamamak insan gelişimi için en doğru yoldur. Ama bunun için önce egomuzu aşmayı öğrenebilmemiz gerekli. Türk insanının egosu sanırım eğitim alanında uğraşılması gereken en önemli unsur. Çocuklarımızı ataerkil aile yapısında yetiştirirken hep savunmacı bir kişilikle yetiştiriyoruz. Keşke biz anne – babalar, onları küçük yaşlarına rağmen kendileriyle dalga geçebilecek kadar olgunlaştırmayı becerebilseydik.
27.Nisan.2008
CUMHURİYET'e VEDA - HERKESE MUTLU 2014
11 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder