Bir tarafta sorunlar, bir tarafta keyifli anlar, bir yumak şeklinde sizi sarmalar durur günlük yaşamınız devam eder. Bazan öyle bir olay yaşarsınız ki, sizi alır yıllar öncesi yaşanmış bir olaya götürür, anılarınızı canlandırır, kimi zaman gülme kriziniz alevlenir, kimi zamanda hüzün kaplar içinizi. Geçenlerde briç öğrencisi arkadaşımla kontr ve sürkontr kavramlarını tartışıyorken yıllar önce yaşanmış bir olay aklıma geldi. Masada dördüncü pozisyonda bir öğrenci, üç pas geçildi ve sıra kendisine geldi başladı düşünmeye, bir süre düşündükten sonra elini uzattı ve kontr kartını masa üzerine koydu. Ben de sür kontr kartını masaya koydum, masada herkes başladı gülmeye, neden gülüyorsunuz dedi öğrenci arkadaş, kontr ne dedik, ortak renk söyle demek dimi dedi. Haklıydı, eli 4333, 13 puanı var ama dörtlü renginde puan yok, en büyük kartı sekizli, bundan koz olmaz, iyisimi ortak koz söylesin demek istemiş. Biz öğretmenler bazı şeyleri herkesin bildiğini zannedip söylemeyi unutuyoruz. Kendisine oyun açılmadan kontr ve sürkontrun geçerli olamayacağını söylemeyi unutmuşuz.
Bir başka anımda yine yıllar öncesi milli takımların yarıştığı Avrupa şampiyonasından, bu tür şampiyonalarda masada ortakları ayıran bir perde vardır, siz bir rakiple bir tarafta oturursunuz, ortağınız da diğer rakiple öbür tarafta, ortaklar birbirini göremedikleri için göz teması briçi etkilemez. Perdenin alt kısmında masanın orta yerinde iki tarafa sürülebilen tahta veya plastik bir araba vardır, konuşma kartlarını bu araca yerleştirir karşı tarafa gönderirsiniz. O seansın son ellerine geldiğinde yanımızdaki masadan bir kahkaha tufanı koptu, başımızı kaldırıp baktık, yan masada son bord oynanıyormuş, birinci ve ikinci konuşmacı pas kartlarını arabaya koyup karşı tarafa göndermişler ve karşı tarafın deklarelerini beklemeye başlamışlar. Bekle, bekle, bekle, araba bir türlü bu tarafa gelmiyor, adamlar sabırlı, sesleri çıkmıyor, aradan oldukça uzun bir süre geçmiş ama bunlar hala bekliyorlar, neden sonra yanlarından geçen birisi işaret etmiş de durum anlaşılmış, karşıdaki ortakların ikisi de pas geçmiş, ama arabayı bu tarafa göndermeyi unutup yerlerinden kalkıp dışarı çıkmışlar. Bunlar kibar tipler, bekleye bekleye hasta olmuşlar ama sesleri de çıkmıyormuş. Yanlarından geçenler masanın yarısının boş olduğunu görüyorlar ama gülmenin dışında bunlara söz söyleyen çıkmamış taaki birisi işaret edene kadar.
01.haziran.2008
CUMHURİYET'e VEDA - HERKESE MUTLU 2014
11 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder