MUTLULUK VAGONU

İnsanların çoğu zaman yaşamlarıyla ilgili gizli, yüreklerinin en alt köşelerinde yaşattıkları, genellikle etrafa da pek söz etmedikleri, yalnızca çok yakınlarının bildiği bazı beklentileri vardır. Bu hedeflerden öyle uluorta bahsetmezler çünkü gerçekleştirilmesi oldukça zor hedeflerdir bunlar. Bir briççi olarak benim yüreğimin en dip taraflarında yaşattığım bu hayal Türkiye’nin ilk defa Bermuda Bowl’da temsil edilmesidir. Bermuda Bowl aslında açık takımların dünya finalidir, ama bu bayanlardaki Venice Cup ve senyörlerdeki Senyör Bowl ile birlikte yapılır. Bu sene 49. Avrupa şampiyonası 15 Haziran’da Fransa’nın Pau kentinde başladı, dün son günüydü bugün katılımcılar memleketlerine dönüyorlar. Aralarında bazıları üzgün bazıları ise Bermuda vizesini almaktan dolayı son derece mutlu olmalı. Ülkemizi senyörlerde temsil eden bizler dönüşte hangi vagondayız acaba ? Briç camiası BBO’dan takip etmiş ve şu an biliyor olmalı. Ben bu yazıyı daha Pau’ya gitmeden yazdığım için hangi vagonda dönüyoruz, bilemiyorum. Geçen defa mutluluk vagonuna bilet aldık treni kaçırıp otobüsle döndük. Bu defa keşke hem açık hem de bayan millilerle beraber mutluluk vagonunda şarkılar söylüyerek dönüş yolculuğunda olabilsek.

Pau, Fransa’nın İspanya sınırında Pirenelerin üstünde Bask bölgesinde Fransa’nın meşhur krallarından 4.Henry’nin doğduğu bir kent. Senyörler olarak biz, Orhan Ekinci, Ergun Korkut, İbrahim Yücekök, benim partnerim Emin Başaran ve ben 21 Haziran’dan beri oynadık, bazı maçları çok iyi oynayarak kazandık, bazılarında hatalar bizi yenilgilere itti, ama işte bugün geri dönüyoruz. Acaba iyi bir sonuçla, Türkiyemize bir madalya kazandırarak, dünya şampiyonası vizesi cebimizde dönebilecek miyiz ? Yoksa ümitlerimiz bir başka bahara mı kaldı ? Bu tür yarışmalarda en başarılı takım hata sayısı en az olandır. Hata yapmayan briççi olamaz, ama rakiplerine göre kim daha az sayıda hata yaparsa kupa onun olacaktır. Yaşamda da aynı kural geçerli değil mi? Yaşamda da hatasız kul olmaz ama kim yaşamını daha doğru kararlar alarak yönetebilirse, doğru seçimler yaparak geleceğini daha güzel inşa edebilirse çevresine göre daha pırıltılı bir yaşam sürecek, yaşam yolculuğunu çok daha uzun mutluluk vagonunda sürdürecektir.
29.haziran.2008

Hiç yorum yok: