YANILGILAR

Uzun yıllar evvel arabayla bir adres arıyordum, yanımda hanım , dolaş allah dolaş bulamıyorum, hanım durda birisine soralım diyor ama bu bana nedense ters gelen bir yaklaşım şekli, adresi bulamayınca birisine danışmak yalnız bana mı ters geliyor yoksa diğer erkekler de adres sormayı pek sevmezler mi bilemiyorum. Tamam şuradan girelim bulacağım o yeri diyorum ama bir türlü aranan yer ortada yok, oradan gir olmuyor, buradan dön olmuyor, adres ortada yok yok yok. Sen geç direksiyona bul birini, sor dedim, yer değiştirdik, on dakika sonra istediğimiz yerdeydik. Nedense biz erkekler yanıldığımızı kabul etmekte zorlanan bir şekilde yetiştirilmişiz. Ataerkil aile yapısında yaşam biz erkekler için yanılgı, yenilgi, hata olmayan bir oyun gibi galiba. Zaman zaman hataya benzer şeyler yapabiliriz ama bunlarda da çevre nedenlerini öne sürerek savunmacı bir kişilik ortaya koyar ve yanılgımızı kendimiz dışında sebeplerle hafifletmeyi seçer, kısa bir süre sonra da olayı unutmayı ve unutturmayı tercih ederiz. Briçte de bu yapıyı çok gözlemliyorum. Kulüplerde olması gereken nezih ortamlar zaman zaman bozulur, insanların birbirlerine davranışları sevimsizleşir, sonuçta ortam gerilir gerilir ve kopma noktasına yaklaşır. Bireyler arası bu negatif elektrik kimi zaman gruplaşmalara da yol açar, işte o zaman kulüp ikiye bölünerek yaşama savaşına daha bir zorluklar altında devam zorunda kalır. Bireyler arası sorun, fikir ayrılıkları, yapılanlar ve de yapılacaklar hakkında ters düşünceler bunların hepsi mümkün ama öncelikle kulüp bir kurum olabilmeyi becerebilmeli ve de bireylerin hegemonyasından kendini koruyacak bir kültüre sahip olmalı. İnsanların birbirleriyle ters düşmeleri kulübü ilgilendirmemeli ancak kulüp ortamının sevecen ve beyaz kalmasını da sağlayacak önlemleri alabilmeli. Seçimle gelen yönetimler açık, şeffaf, plan ve programları bilinen, ulaşmak istedikleri somut hedeflerin yanı sıra üzerinde fikir birliği sağlanmış kültürel hedefleri de olan ve de kendilerinden sonra gelecek yönetimlere daha verimli ve kaliteli bir ortam sunabilen kurumlar olabilmeli.

Ben yirmi sene veya daha ilerisini mi görüyorum, bu söylemlerim daha siyasi partilerimizde bile sağlanmamışken briç kulüplerimizde bunları beklemek galiba aşırı iyimser bir bakış açısı !
24.ağustos.2008

Hiç yorum yok: