KİM’DEN NASIL’A GEÇİLİYOR

Geçen hafta kızım ve kızı gelince hafta sonu AFL’li arkadaşlarımla toplandık. Bir yandan çocuklarla oyunlar oynarken bir yandan da Türkiye’yi konuşuyorduk , Fener’in şampiyonluğu kazandım sanıp kaybettiğini anlamasındaki gecikme sonrası biz Fener’lilerde duygunun önce zirveye çıkıp sonra dibe inmesi, CHP’de yönetim değişikliği yaşamada önce itirazlar sonra coşkulu kutlamalar falan. Yönetim oldukça zor bir alan, ister parti yönetimi olsun, ister futbol takımı olsun, isterse de ülke yönetimi olsun. Bence Türkiyem çok önemli bir dönemeci aştı, artık bundan böyle kimin yöneteceği değil nasıl yöneteceği ön planda. Bu briç federasyonunda da böyle parti yönetiminde de , ülke yönetiminde de. Konuşurken arkadaşlarımla bir şeye ulaştık, briç öğreniminde biz hocalar birlikte çalıştığımız kişilere nasıl konuşmaları, oyunu nasıl oynamaları , nasıl atak yapmaları , defansta nasıl düşünmeleri gerektiğini anlatırız. Ancak bu anlatımlar briççilerin seviyelerini yükseltmez ki. Bu anlatılanlar onların hangi yola sapmamalarını söylemektir. Sonuçta briç seviyesinin yükselmesi gerçek oyunu yaşarken hata yapmak sonra bu hatanın bir daha tekrarlanmamasını sağlamakla olur, yani kişilerin kendilerini sorgulamalarıdır esas olan. Türkiyemin yükselmesi için kurumların kendilerini sorgulaması , hatalarını görmeleri , bu hataların tekrar yaşanmaması için gereken önlemlerin alınması sağlanmalıdır. Gerek Türkiye gerekse gelişmesi daha tam olmamış tüm ülkeler yönetimlerini “kim olmalı” kavramıyla yapan ülkelerdir , ama artık biz “nasıl olmalı” ya geçişi yaşamaya çalışıyoruz. Bu kavramın oturması belki biraz zaman alacak ama yol doğru yol. Belki arada yine bazı ters yollara saptığımız olacaktır, briçte söylemememiz gereken seviyeye çıkmamız gibi. Ancak yapılan hatalardan ders almaktır briçi veya yaşamı yükseltmenin temel koşulu. Yapılan yanlışlığı , ama şunlar olsaydı yaptığımız doğruydu , şansızmışız , bizim kararımızı başkaları etkiledi suç onlara ait , kaderimiz bu diyenler döne döne hep aynı olayları yaşarlar , aynen Zonguldak maden faciaları gibi. Gençliği Zonguldak’a ait birisi olarak tüm Zonguldak’lılara başşağlığı diliyorum ve hataların düzeltilip tekrarlanmamasını bekliyorum.
30.Mayıs.2010

Hiç yorum yok: