DÜŞÜNMEYİ NEDEN SEVMİYORUZ ?

Yurt dışındaki briç seyirlerimde kimi zaman insanların içimi acıtan gülüşlerine tanık olmuşumdur. Seçilmiş maçın izlendiği ve diğer maç sonuçlarının ekrana yansıtıldığı vu-graf salonunda bazen şöyle bir tabloyla karşılaşmışımdır. Hemen hemen her masada oyun 5 trefl, atak küçük kör, sonuç eksi bir iken Türkiye’nin masasında oyun 5 trefl, atak karo ruva ??, oyun tam, salondan kahkahalar. Daha vasat düzeydeki briççilerin katıldığı karışık takımlar veya açık dörtlüler gibi HHBir Avrupa şampiyonası sonrası daha iyi yapabilecekken neden başarısız olduğumuz sorulmuştu. Kabahat Yunus Emre’de dedim, kimse birşey anlamadı tabii, devam ettim insan beyni iki şey üretir, duygu ve düşünce. Düşüncelerimizi yazıyla, duygularımızı da şiirle ifade ederiz (şimdi nesir ve nazım diyeceğim yine dinozorluğumu söyleyen e-mailler yağacak). Tarihe dönüp bir bakın Türkler kendilerini 19 yy sonlarına kadar hep şiirle ifade etmeyi seçmiştir. Yazıyla düşünce ifadesi batı dünyasında milat oncesi bile varken bizde ilk roman 1850 lerden sonra yazılabilmiştir. Bir konu üzerinde düşünmek ve bu düşünceleri yazıya dökebilmek kanımca batı gelişiminin temelini oluşturmuştur. Düşünmek nedense bize sıkıcı gelir. Briç dünyasında da bu olguyla çok sık karşılaşmaktayım. Deklareleri yeniden gözden geçirmek, ortağımızın konuşmalarının çıkmayı ümit ettiğimiz seviyeyle uyumlu olup olmadığını kontrol etmek, rakiplerin konuşma veya konuşmama nedenlerini incelemek, özetle düşünmek, derinliği olan briç için gerekli bir şarttır. Ama siz brici, rulet gibi oynuyorsanız, ben söyliyeyim, olursa olsun olmazsa canım sağolsun briciyse oynadığınız fazla düşünmenize gerek yok haklısınız. Brüksel’de küçük ve çok da popüler olmayan briç klübünde insanların nekadar düşünerek oynadıklarını görünce farkımızı anlamıştım. Biz de briç bir tahmin becerisi gibi algılanıyor, sonucu kim daha iyi tahmin edebilir, onlarda ise briç karanlıktaki bir bilinmezliği keşfetmek için çaba sarfetmek, puzzle parçalarını doğru yerlerine koyarak resmin bütününü ortaya çıkarmak için kendinizle yaptığınız bir kişisel mücadele. Ödülünüz ise, bu mücadelede ortağınız veya rakiplerinizin size verdiği bilgileri beyninizle irdeleyerek doğru sonuca ulaştığınız zaman alacağınız doyumdur, ama iyi briç oynayanlarınız bilecektir bu doyum yaşamdaki en yüksek doyumlardan biridir.

Düşünün, düşünmeyi sevin, ve her türlü düşünceye açık olun.

12.Mart.2006

Hiç yorum yok: