VERİ İLE BİLGİYİ KARIŞTIRMAYIN

Bir konuyla ilgili yüzlerce veri masanın üstünde dağınık bir vaziyette dağılmıştır. Zaman zaman aralarından bazı parlak olanları gözümüzü çeler ve onun işaret ettiğini gerçek kabul edip buna göre davranırız. Bunun bilimsel adı seçici algıdır. İnsanlar görmek istedikleri şeyleri görür ama gördüklerini yeterince analiz etmedikleri için yanlış sonuçlara ulaşmaları kaçınılmazdır. İnsanlar arası ilişkilerde de en temel sorun alanlarından biridir bu. “A hanımın evine gittim aman ne pasaklı kadın herşey ortalarda ve dağınık” diyenler orada gördüklerini hemen katagorize ederek o hanım hakkında yargıda bulunurlar. Verilerin doğru bir şekilde birleştirilmesi ve analiz edilmesiyle bilgi oluşur. Bizi sonuca götürmesi gereken araç veri değil bilgi olmalıdır. Çünkü veri bilgi kırıntısıdır, bazı şeyleri işaret eder ama gerçek bilgi çok daha kapsamlı olmalıdır. O hanım için böyle bir yargıda bulunmak için çok daha fazla veri desteğine gereksiniminiz vardır.

Briçte de çoğu zaman verileri kullanarak yola çıkarız. Bu verilerin bir bilgi oluşturup oluşturmadığını analiz etmek aklımıza gelmez. Rakibin bir pik diye üste konuştuğunu dikkate alarak karo asının onda olduğunu varsayarız. Ama o ana kadar elinde 12 puan görülmüşse, karo asının hala onda olmasını beklemenin düşük bir olasılık haline geldiğini nedense gözden kaçırırız. Beynimiz sürekli veri toplar, usta briççilerin beyni bu verileri birbirleriyle ilişkilendirir başka verilerle mukayese eder aralarında çelişki olup olmadığını kontrol eder ve sonuçta bilgiye ulaşır. Deneyimsiz briççiler ise verilerle bilgileri karıştırır kimi zaman doğru noktaya varsalar da kimi zaman bilgiyi oluşturmakta bazı önemli verileri gözden kaçırdıklarından yanlış sonuçlara ulaşırlar. Bilgi gerçektir, veriler ise o gerçeğin ancak bir kısmını aydınlatan ışık huzmesi gibidir, o ışık huzmesinin ilk anda beyninizde yarattığı sinyali gerçekle karıştırmayın. Asıl gerçek çeşitli ışık huzmelerini zihninizde birleştirdiğinizde göreceğiniz resimdir. Bunu yapabilmek için de önce emek sonra da deneyim gerekir.

02.Nisan.2006

Hiç yorum yok: