HAYALLERİMİ SEVİYORUM

Hayal kurmak ne güzeldir. Bizi içinde bulunduğumuz sıkıntılı dünyadan alır, sanal ama kendimizi mutlu hissettiğimiz bir dünyaya götürür. O yeni dünyada gerçek dünyamızın bizi mutsuz kılan tüm çirkinlikleri yokolmuştur. Para derdimiz yoktur, sevdiğimiz kişiden kuşkularımız yoktur, fiziksel yetersizliklerimiz yoktur, bunların yerini gelecekle ilgili güzel beklentiler almıştır. Einstein bile “hayal etmek bilgiden önemlidir” demişdir. Ancak insan hayal kurmanın sınırlarını bilmezse o yapay dünyayı gerçek olanın yerine sürekli kılarsa gerek kendisine gerek yakın çevresine zarar verir. Doğanın en temel yasalarından biri “kendine zarar verme” dir. Bu yasaya ters düşen kendine zarar verdiğini algılayamayan kişileri de ruhsal sorunlu kişiler olarak tarif ederiz. Briç partnerlerine hırçınlık yaparak öfkelerini boşalttıklarını zannedenler aslında kendilerine zarar verdiklerini görebilseler belki de davranışlarını yeniden gözden geçirirlerdi.

Briçte hayal kurmak gerçek dünyadaki hayallerimizle çok örtüşür. Kimsenin bulamadığı bir şilemi deklare edip yapmak inanılmaz bir doyum vermez mi insana? Ancak hayallerimizin peşinde koşarken o temel doğa yasasını da unutmamamız gereklidir. Kimsenin gitmediği bir şileme gidip batmak kendine zarar vermek değil midir ? Hayallerimizi kovalamak güzel ama bu hayallerimizi gerçekleştirmek için o sanal dünyanın değil gerçek dünyamızın parametrelerini kullanmak gerekir. İnsanbilim, veriler, teknoloji, bilim, hayalleri gerçek kılmak için kullanılması gerekli aletlerdir. O yeni ve bizi mutlu kılacak dünyanın bunlarla inşa edilmesi gerekir. Bu aletleri kullanmadan yalnızca içgüdülerimiz istediği için hayallerimizin peşinde koşarsak gerçek dünyanın verdiklerinden daha acılı bir dünyanın aktör ve aktristleri oluruz.

Kendinize ne kadar zarar vermek istiyorsunuz ? Seçim sizin.

26.Mart.2006

Hiç yorum yok: