VERONADAN -3

Verona’da oynadığımız elleri etüt ettim, pek de fena oynamamışız, her ne kadar takım maçlarında ilk sekize girmeyi beceremediysek de oynadığımız kontratlar genelde doğru yer doğru seviyedeymiş. Peki nerelerde hata yapıp puan kaybetmişiz merak ediyor musunuz ? En çok puanı şilemlerden vermişiz, biz gitmemişiz rakipler gitmiş ama altı oluyor, veya biz gitmişiz rakipler gitmemiş altı batıyor. Aslında biraz da şanssız birkaç maç çıkarmışız, örneğin rakipler bir as ve koz ruvası dışarıda bir şileme gitmişler, koz ruası empas içinde olunca adamlar altıyı yaptı biz iki kart dışarıda olunca gidemedik kaybettik, bir başka elde rakipler altıyı bulamamışken biz bulduk 4-4 karoyla şilem karo dedik, ama karolar 5-0 dağılınca battık, halbuki daha düşük olasılığa sahip altı sanzatu oluyormuş. İkinci ençok kayıplarımız ise baraj alanlarından gelmiş. Bize zon varken adamlar baraj yapmış diğer tarafta biz barajı yapamamışız, veya baraj yapmışız ama adamların zonu batıyormuş, kimi zaman da beşe beş deyip batmışız.

Günümüzün bricinde 5 seviyesi taraflar arası farkı belirleyici olmakta. Nezaman beşe beş denecek, ne zaman denmiyecek, ne zaman şileme gidilecek, ne zaman gidilmemesi gerek, bu alanlarda yüzde yüz doğru karar vermek mümkün değil ama daha yüksek oranda doğru karar verebilenler daha yukarı derecelere uzanabiliyor. Partskorlarda yanlış karar vermenin bedeli o kadar ağır değil, şileme yanlış karar verince kayıplar 12 imp den başlıyor, halbuki partskorda yanlış kararınızı 4-6 puan kayıpla idare ediyorsunuz. Varşovada daha yukarılarda derece almak için şilem ellerini daha iyi çözmemiz gerek, bir de adamların barajına ne zaman beş diyeceğiz ne zaman kontr atıp alacağımıza razı olacağız, bu alanları daha iyi yapmamız kaydıyla Varşova’da dereceye girebileceğimize inancım arttı. Oradaki senyörlerin bizden çok da fazlaları olmadığını takım olarak fark ettik. Umarım şansımız da bizden yana olur, doğru kontratlarda kartlar 5-0 dağılıp bize sevimsizlik yapmaz.
23.Temmuz.2006

Hiç yorum yok: