İNSANA MI, KURALLARA MI SAYGI ?

Geçen gün klüpte turnuva oynuyorum, masamıza iki genç briççi geldi. Deklareler bittiğinde bizim taraf atak edecekken yanlış taraftan çıkış oldu. Durdum direktör çağıracakken genç önemli değil buyrun atağınızı yapın dedi. Elimin normal atağını yaptım, çocuk gereken bir empası bulamayınca battı. Oyun sonunda gence direktör çağırıp atağı kabul hakkını kullansaydın empası bulamazsan bile oyunu yapıyordun neden çağırmadın direktörü dedim. Size olan saygımdan abi dedi. Günlerce bu laf kulağımda çınladı durdu. Biz toplum olarak saygıyı doğru mu tanımlıyoruz ? Saygı kelimesinden ne anlıyoruz acaba ? Direktörü çağırıp haklarını kullansaydı bana karşı saygısızlık mı yapmış olacaktı bu genç arkadaşım ?

Gelişmiş ülkelere baktığımda onlar saygıyı kurallara uymak olarak anlıyorlar. Onlarda saygı kavramı toplumsal kurallara uyumla ilgili bir kavram, insan haklarına saygıyı insana saygıdan, hukuka saygıyı dostlara saygıdan önde tutuyorlar. Onlar örneğin trafikte acil durum şeridini kullanmamayı, kırmızı yanarken geçmemeyi, yolda yayaların geçişine öncelik vermeyi saygı olarak anlarken, biz büyüklerimizin yanında sigara içmemeyi, bacak bacak üzerine atmamayı, yöneticilere yalakalık yapmayı, saygı olarak anlıyoruz. Onlar otobüse binerken insanların sıraya girmelerine ve önce gelenin otobüse binmekte öncelik almasına saygı derken, biz otobüse itiş kakış binmeyi ama otobüste türbanlı hanımlara yer vermeyi saygılı davranış olarak anlıyoruz. Onlar sahip oldukları işte ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmayı işine saygı olarak düşünürken biz kaytarabildiğimizce kaytarmayı ama müdür gelince ayağa kalkmayı saygı olarak kabul etmişiz. İngilizcede bu kavramlar üç değişik kelimeyle ifade ediliyor “regard, esteem, respect” bizde eskiden hürmet de vardı artık pek kullanılmıyor. Herşey saygı kavramı içine tıkıştırıldı, acaba doğru mu yapıyoruz ?

Galiba briçte de, yaşamda da kurallara saygı, insana saygıdan önce gelmeli.
11.Şubat.2007

Hiç yorum yok: