Kurumsallaşma bir işletmenin, faaliyetlerini belirli kişilerin varlığına bağlı olmadan sürdürebilmesini ve geliştirebilmesini sağlayan bir yönetim mekanizmasıdır. Kurumsallaşmayı tartışmadan önce kurumların başarısının tanımını yapmamız gerekir, bence kurumlarda başarı öncelikle sürdürülebilirliği sağlamak sonrada paydaşlarına değer yaratırken toplum içinde de saygın bir yeri olmasıdır. İşte kurumsallaşmanın asıl amacı bu sürdürülebilirliği sağlamak olmalıdır. Bunun mekanizması da iyi yönetişim sistemlerinin kurulması ve uygulanmasıyla olabilir. Yönetişim sistemlerinden de uygulanan yönlendirme, yönetim ve kontrol sistemlerinin bütünü anlaşılmalıdır. Yönetim tüm karar alma mekanizmalarını, etkin çalışma süreçlerini ve bunlar için gereken altyapıları içermelidir. Bu tanımları bir briç klübüne uygularsak, kurumsallaşmış bir briç klübü, kurucularının yarattığı, diğer yöneticilerin yaşattığı, kendi başına bir karakteri ve kişiliği olan, insan ömründen uzun yaşayabilen üyelerini ve çalışanlarını buraya ait olmaktan dolayı mutlu edebilen, topluma ise bireylerden daha fazla katkıda bulunabilen bir nitelik taşıyabilmesiyle ölçülür. Kurumsallaşmanın temel bazı ölçütleri vardır, bence bunların ilki şeffaflıktır. Şeffaflık kurumsal aşamada son derece önemli bir kriterdir, şeffalığın olmadığı yerde kurumsallaşmadan söz edilemez. Türkiye’deki kurumsallaşmanın önündeki en büyük engel şeffaflığı bir türlü içimize sindiremeyip bu kritere uymak istemeyişimizden kaynaklanmaktadır.
Kurumsallaşmadaki ikinci önemli kriter liyakatin sadakatin önünde olmasıdır ki Türkiye’nin temel sorunlarından birisi de budur. Gerek kamu, özel kurum veya sivil toplum örgütlerinde, gerekse siyasi parti ve yönetimlerinde sadakat daima liyakatin önünde yer almıştır. Bu iki önemli kriteri Türkiye anladığı, kabullendiği ve uygulamaya başladığı zaman önündeki tüm engelleri aşacak güce kavuşacaktır. Bunu öncelikle briç dünyasında yapmaya çalışalım.
10.Haziran.2007
CUMHURİYET'e VEDA - HERKESE MUTLU 2014
11 yıl önce
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder