MİYOP ÜLKELER

Sürekli geçtiğiniz yolda giderken birden durup şaşkınlıkla kendi kendinize allah allah bu yapıda nereden çıktı, burada böyle birşey var mıydı, ben bunu neden bugüne kadar görmemişim dediğiniz zamanlar olmuştur. Bu farkında olmadığımız şey gözümüzün önündeki bir bina olabileceği gibi kimi zamanda kendi çocuğumuz da olabilir. Bir aile veya dost ortamında arkadaşlarınızın birisiyle oğlunuz veya kızınız öyle bir söyleşide bulunurlar ki şaşkınlık ve kıskançlıkla izler bir yandan da gururlanırsınız. Vay be, benim ufaklık neler biliyormuş da ben bunların neden farkında değildim diyerek biraz kendinize kızar biraz da övünürsünüz. Kimi zaman gözlerimizin, kimi zaman da beynimizin gördüklerini zihnimiz algılamaz. Dünya ve yaşam ise algılamalara bağlantılı olarak geçip gider. Yeterince algılayamadığımız için pek çok fırsatı kaçırdığımız gibi pek çok tehlikeyle de karşı karşıya geliriz. Algılamak ise görmek demektir. Somut objeleri görmeyi gözlerimizle yaparken, soyut olanları ise zihnimizle görebilmeliyiz.

Ülkeler için de tehlikeleri ve fırsatları algılamak çok önemlidir. Bazı ülkeleri yönetenler yalnızca çok yakını görebilirler, uzaktaki tehlikeleri algılayamazlar, bu nedenle yanlış veya eksik kararlar alarak yönettikleri ülkeyi sürekli tehlike girdaplarına sürüklerler. Uzakları algılayabilmek ise stratejik düşünebilme becerisinin gelişmesiyle olabilir. Briç stratejik düşünebilme becerisinin gelişmesi için önemli bir araçtır. Kimi ülkeler örneğin İsveç, Norveç, İsrail, İngiltere, Hollanda bazı lise dengi okullarda briçi seçmeli ders olarak okutarak bunu sağlamaya çalışır. Kimi ülkeler de yetişmekte olan gençlerine yalnızca geviş getiren hayvanların sindirim sistemini öğretmeye çalışırlar. İnsanlarımızın uzağı görme becerilerinin geliştirilmesi gerek kendi yaşamlarını düzgün seçimlerle sağlıklı yürütebilmeleri için, gerek ülke yönetimlerinde görev alacakların bizleri daha başarılı yönetebilmeleri için, gerekse de daha güzel briç oynayabilmeleri için faydalıdır.
24.Haziran.2007