EĞİTİMDE ÖVGÜ METODU

Çocukken hatırlıyorum ailede çocuklara pek övgüler yağdırılmazdı. İyi yaptığımız şeyler normal karşılanır yanlış taraflarımızı düzeltmek için eleştiri seçeneği daha fazla kullanılırdı. Konu gündeme geldiğinde de babamın “ bırakın sizi başkaları övsün bu daha fazla gereklidir “ lafı konuyu kapatırdı. Bizden önceki nesil de, biz de çocuklarımıza pek övgü seçimi kullanmadık. Neden, belki şımarmasınlar diye, belki bu durumların övülmesi gerekip gerekmediği konusunda kafamız net olmadığı için veya övülmenin insanın gelişimini durduracak bir sınır olduğunu düşündüğümüzden. Hani çocuklarımı översem “ bak ben artık mükemmelim, gelişmenin sonuna geldim “ duygularını yaşarlar diye. Briç eğitimleri bana olayın tam ters olduğunu öğretti. Kişiler zaten yaptıkları konusunda bir ikilem içerisinde, yanlış yapmaktan korkan, suçluluk duyguları oldukça baskın bir toplum üyeleri olarak insanların briçteki gelişimlerinin yanlışlarının eleştirilmesine göre, beyenilenlerin övülmesiyle daha çabuk olduğunun farkına vardım. Övgüyle eğitilmek, eleştirmeyle eğitime göre insanlarda daha hızlı ve daha keyifli gelişim sağlar. Bunun çocuklarımızı eğiten tüm eğitimcilerimizin farkında olmasını çok isterdim ama aileler bile daha farkında değilken eğitimcilerimizden bunu beklemek biraz hayalperestlik galiba.

Cumhuriyet turnuvası bu sene 3-4 Kasım tarihlerinde yapıldı. Ben turnuvaya senyör ortağım Ankara’dan Emin Başaran ile katıldım. Ne yazık ki kötü bir günümüzdeymişiz finale kalamadık. Bu sene şampiyonluğu İstanbul’dan Sadık Akay – Bora Belgü kazandılar. Yine İstanbul’dan İsmail Kandemir ve Süleyman Kolata ikinciliği alırlarken Ankara’dan Enver Köksoy ve Ahmet Kahraman da üçüncü oldular. Ergun Korkut – Enver Durulmuş senyörleri, Belis Atalay - Emin Pozam Karışığı, Ekrem Serdar (Eskişehir) – Emra Kaya (Kütahya) gençleri, Emine Şen (İstanbul) – Funda Özbey (Ankara) bayanları kazandılar. Derece alanları kutlarım.
11.kasım.2007

Hiç yorum yok: