SAO PAOLO’DAN -3

Sao Paolo’yu bitirdik ve döndük, gerek briç olarak gerek yaşam olarak bir sürü ilginçlikler gördüm. Briç olarak dünya şampiyonası bir kurtlar sofrasıymış. Kurtların yaşamlarını insanlar national geografik benzeri BBO’dan seyretse de gerçek kurtluğu, onların yaşamlarındaki yırtıcılığı bu vahşi bir ormanda yaşamadan göremiyor. Bu tür bir dünya yarışmasında iki temel yarışma oluyor. Birinci yarışma olan Bermuda Bowl’da üç katagoride, yani açık takımlar – bayanlar – senyörlerde dünyanın en tepesindeki 22 ülkeyi temsil eden takımlar birbirleriyle maçlar yaparak topladıkları puanlar ile ilk sekize girmeye çalışıyorlar. İlk sekize girebilen takımlar aralarında nakavt-eleme şekliyle 6 maçlık savaşa başlıyorlar. Bizim takımımızın bu dünya yarışmasına Türkiye’nin ilk defa katılmasını sağlayabildiğimiz için mutluyuz. Ancak yarışmayı 12. bitirebildik ve ilk sekize kalamadığımız için de mutsuzuz. Takımımız Avrupa yarışmasında 1. olarak bu hakkı elde etmişti. Bu dünya yarışmasında da ilk sekize kalacağımızın umuduyla buraya gelmiştik. İlk sekize kalmayı başaran hiçbir takımı yenemedik. Avrupa şampiyonasında birinci olurken dünya şampiyonasına katılma hakkı kazanan altımızdaki 5 takımı da yenebilmiştik. Avrupadan gelen bu 6 takımdan dördü ilk sekize kalmayı başardı ve de sonuçta İngiltere ve Polonya finali oynadılar. Açık takımlarda Amerika ile İtalya, bayanlar katagorisinde de yine Amerika ile Çin final oynayan takımlardı.

İkinci yarışma ise her kategoride ilk sekize kalmayı başaramayan takımların katılma hakkı olan transnasyonal adındaki bir yarışma. Burada 70 kadar takım 15 maç yapıyorlar ama her maç sonrası çıkan sıralamada en yakın puana sahip iki takım savaşıyor buna “swiss maç” deniyor. 15 maç sonunda ilk sekize kalmayı başarabilen takımlar yine nakavt-eleme oynamaya kalıyorlar. Bizim takımımız bu yarışmayı 6. olarak bitirmeyi başardı ki bu bence çok zor bir olaydı. Dünyanın bir sürü dev oyuncularıyla oynadık ve de puanlarımızı devam ettirmeyi başardık, bugüne kadar Türkiye’den hiçbir takım bunu başaramamıştı. Şansızlık, finalde 1. durumdaki takıma düştük ve elendik başka bir takımla oynayabilsek belki de ilk dörde kalmayı başarırdık.

Umudum gelecek yıllara !
20.Eylül.2009

Hiç yorum yok: